içe doğru - Türkçe İngilizce Sözlük

içe doğru

"içe doğru" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 9 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
içe doğru inward zf.
Please move inward to the center of the mall.
Alışveriş merkezinin içine doğru gitmelisin.

More Sentences
General
içe doğru inset i.
içe doğru intestine s.
içe doğru inwards zf.
içe doğru inland zf.
içe doğru inboard zf.
içe doğru ingate zf.
içe doğru inward zf.
Anatomy
içe doğru entad zf.

"içe doğru" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 89 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir alçak basınç alanına dönerek ve içe doğru hareket eden rüzgarlı alan cyclone i.
içe doğru büyümekte olan ingrownness i.
içe doğru yatıklık toe-in i.
içe doğru patlama implosion i.
içe doğru kavisli olma incurvity [obsolete] i.
içe doğru büyüme ingrownness i.
içe doğru büyüyen şey ingrowth i.
içe doğru katlanma introsusception i.
içe doğru dönüş inturn i.
içe doğru dönük olma inversion i.
dorsal dudaktaki hücrelerin içe doğru büyümesiyle meydana gelen gastrula oluşumu involution i.
içe doğru olma inwardness i.
içe doğru girmek invaginate f.
içe doğru büzülmek invaginate f.
içe doğru çökmek implode f.
içe doğru sıkışmak implode f.
(bitki bölümü) içe doğru bükmek inflect f.
spiral şeklinde içe doğru dönmek circumvolute f.
içe doğru eğilmek incurve f.
içe doğru kıvrılmak incurve f.
içe ve dışa doğru dönmek intort f.
içe doğru dönmek inturn f.
içe doğru büyüyen ingrowing s.
içe doğru büyümüş ingrown s.
içe doğru açılan (pencere vb) inward opening s.
içe doğru büzülmüş invaginated s.
ayak parmakları içe doğru kıvrık pigeon-toed s.
içe doğru çeken adducent s.
içe doğru çeken adducting s.
içe doğru çeken adductive s.
içe doğru bükülmüş inbent s.
içe doğru büyümüş incestuous s.
içe doğru çevrilmiş inflexed s.
içe doğru kavisli incurved s.
içe doğru giren inrunning s.
içe doğru çıkıntılı intruding s.
içe doğru anlamı veren ön ek ob- ök.
içe doğru anlamı veren ön ek oc- ök.
Phrasals
içe doğru eğilmek/kıvrılmak bend in f.
Colloquial
içe doğru olan göbek deliği insy i.
Trade/Economic
içe doğru yatırım inward investment i.
Technical
kilidi döndürme hareketinden ziyade içe doğru ittirme ile açan anahtar thrust key i.
kilidi döndürme hareketinden ziyade içe doğru ittirme ile açan anahtar push key i.
içe doğru yarılma inburst i.
içe doğru sızıntı inward leakage i.
içe doğru toplam sızıntı total inward leakage i.
Mechanic
içe doğru vida açma push threading i.
Textile
tepesi içe doğru kıvrık keçe şapka felt hat i.
Architecture
çıkıntıdan içe doğru dönmek break back f.
Construction
içe doğru patlama implosion i.
(binayı içe doğru) göçertmek implode f.
(binayı içe doğru) yıkmak implode f.
Marine
(geminin ahşap kısımları) içe doğru eğrilmek fall home f.
içe doğru eğilmek tumble home f.
(geminin kenarları) içe ve dışa doğru çıkıntı yapmak pant f.
Medical
içe doğru şaşılık crossed eye i.
içe doğru şaşı göz cross-eye i.
dizlerin içe doğru olduğu diz şekli bozukluğu inknee i.
sinoviyal materyalin içe doğru büyümesi pannus i.
dizleri içe doğru olan inkneed s.
Anatomy
kolu içe doğru çekmeye ve yanlamasına döndürmeye yarayan omuz kası teres minor i.
kolu içe doğru çekmeye ve yanlamasına döndürmeye yarayan omuz kası teres minor muscle i.
Physiology
omurilikten beyne giden ve duyuları dıştan içe doğru aktaran (sinir lifleri) cerebripetal s.
Pathology
(özellikle ayak tırnağı) içe doğru uzayan ingrowing s.
Optics
epitelin içe doğru büyümesi epithelial ingrowth i.
nesneye odaklanırken bir veya iki gözün içe veya dışa doğru dönmesi vergence i.
Geometry
içe doğru olma reentrance i.
Biology
bir ucunda içe doğru büzülmüş tenya kafası olan, uzun solucan benzeri larvalara benzeyen, modifikasyona uğramış keseli larva tetrathyridium i.
(yumurta dolu makromerlerin gastrulasyonunda) içe doğru gelişen migrasyon ingression i.
Astronomy
kendi kütleçekiminin etkisi ile gökcisminin içe doğru patlayıp küçülerek daha yoğun bir hale gelmesi gravitational collapse i.
içe doğru patlama implosion i.
Zoology
bazı kara salyangozlarının dişi üreme organlarında içe doğru bir uzantı dart sac i.
üst çenenin içe doğru uzayan çıkıntısı birleşik olan (kuş) desmognathous s.
Botanic
ovülün dıştan içe doğru dördüncü kabuğu quartine i.
ayçiçeği kafasında olduğu gibi dışardan içe/merkeze doğru gelişen centripetal s.
kenar boşlukları içe doğru yuvarlanmış rolled s.
içe doğru büyüyen inward-developing s.
Geography
(akarsu) içe doğru genişlemiş ingrown s.
Sport
(körling oyununda) içe doğru vuruş inwick i.
(kayak sporunda) kayakların uçlarının içe doğru döndürüldüğü bir teknik snowplough i.
(kayak sporunda) kayakların uçlarının içe doğru döndürüldüğü bir teknik snowplough turn i.
(kayak sporunda) kayakların uçlarını içe doğru döndürüp ağırlığı ters yöne vererek yapılan bir dönüş snowplow i.
(körling oyununda) içe doğru vuruş yapmak inwick f.
(kayakçı) kayakların uçlarını içe doğru döndürerek yavaşlamak snowplow f.
Football
içe doğru çalım inside cut i.
Ornithology
kuş kafatasında görülen, üst çenenin içe doğru uzayan çıkıntısı maxillo-palatine i.
kuş kafatasında görülen, üst çenenin içe doğru uzayan çıkıntısı maxillopalatal i.
sapan kemiği ile üst çenenin içe doğru uzayan çıkıntısı arasında boşluk bulunması schizognathism i.
sapan kemiği ile üst çenenin içe doğru uzayan çıkıntısı arasında boşluk bulunan (kuş) schizognathous s.